Öne Çıkan Yayın

kelime videoları

https://www.youtube.com/channel/UC91Wrsi_25Ts3280rX8CLDw                                               ...

15 Mart 2016 Salı

yds çıkmış sorular mart 2016



yds çıkmış sorular

mart 2016




https://yadi.sk/d/s0ZSDF4IqBv9r

11 Mart 2016 Cuma

Osmanlıca-Türkçe Sözlük/Ansiklopedik Lügat

Osmanlıca-Türkçe Sözlük/Ansiklopedik Lügat


Osmanlıca-Türkçe Sözlük/Ansiklopedik Lügat
(Eski ve Yeni Harflerle)







Bu eserin genişletilmesine, ekleme ve gerekli düzeltmelerin yapılarak dizgiye ve baskıya hazır duruma getirilmesine 1981 yılında başlandı. Rahmetli Ferit Devellioğlu, -zaman içinde koruyacağıma ve geliştireceğime güven duygusu içinde- eserini bana devrederken, "İlaveli 2'nci baskı"dan sonra geçen on bir yılda yeniden derlediği binlerce fişi de vermişti. Bu fişlerde yazılı olan kelime ve terkiplerin, tâdil ve ikmâli gereken madde başı kelimelerin kitaba girecek şekilde tertiplenerek yerlerine yerleştirilmesi işini de, -bizzat yapmamı telkin ederek- bana yüklemişti. Her fişte değişik kelimeler, terkipler, deyimler, düzeltmeler, anlam eklemeleri vardı. Bunları 2'nci baskıda Sayın Cem Dilçin'in yardımlarıyla kitabın sonuna eklenen 118 sayfalık "îlâve"deki maddelerle birlikte teker teker ayınp sıraya koydum; sonra, basılı kitap sayfalannı yer yer keserek araya gerekli değişiklikleri işlemeye ve ek kelimeleri yerleştirmeye başladım. Sayfalar hazırlandıkça da rahmetli ile birlikte kelimelerin alfabetik sıralamaya uygunluğunu kontrol ediyorduk. Bu çalışmalar üç yıl kadar sürmüş, ancak henüz iş bitmemişti: Otuz kadar kelimenin Arap harfleriyle yazılışının ve tereddütlü yerlerin eski lügat ve benzeri kaynaklardan araştırılması, kitabın baştan sona yeniden okunarak, yer yer rastlanan ve değişik anlamlara veya yanlış anlamalara yol açabilen -gözden kaçmış- dizgi yanlışlarının giderilmesi gerekliydi. Araya Devellioğlu'nun bir yıldan fazla süren hastalığı ve ölüm acısının girmesiyle yavaşlayan bu işlere, 1990 yılbaşından sonra dizgi ile birlikte yürütmek üzere yeniden başladım. Bugün, beni uzun süre geceli gündüzlü uğraştıran, dikkat ve titizlik isteyen, zor fakat o kadar da zevkli olan bu işi sona erdirmiş bulunuyorum.

Lûgat'te 8350'den fazla değişiklik ve yenilik özelliğini taşıyan işlem yapılmıştır. Bütün bu işlemlerde Ferit Devellioğlu'nun uyguladığı ("Lügat Osmanlıca ve öğretici olduğu için İmlâ Kılavuzu kurallarına bağlı kalınmamıştır." Bkz. Açıklamalar : 5) imlâ özelliklerini korumaya çalıştığımı belirtmek istiyorum. Yapılan ekleme ve değişiklikleri yaklaşık sayıda şöyle sıralayabilirim : 2840 yeni madde başı kelime, 3180 terkip ve deyim, 880 ikinci, üçüncü vb. anlam eklenmesi; 490 açıklamalı maddenin daha kolay anlaşılır duruma getirilmesi; ilk baskıda yanlış anlamlandırılan 20 kadar kelimenin, aynca eski ve yeni yazıda rastlanan 163 önemli imlâ yanlışının düzeltilmesi; 800'den fazla madde başı kelimenin de hangi Arapça kökten geldiğinin işlenmesi... Aynca, edebiyat terimlerinin açıklamalannda verilen manzum örneklerin bir kısmı düzeltilmiş, bir kısmı da daha uygun düşenleriyle değiştirilmiştir.

Arapça - Türkçe Terimler Sözlüğü / Seyyid Şerif Cürcani

Arapça - Türkçe Terimler Sözlüğü / Seyyid Şerif Cürcani





Kullanım Örnekleriyle Arapça Edatlar Sözlüğü

Kullanım Örnekleriyle Arapça Edatlar Sözlüğü







Arapça dil kaynakları

Arapça dil kaynakları






Muhammed Şehrur Lugavi Kuran Okumaları

Muhammed Şehrur Lugavi Kuran Okumaları



Suriyeli mühendis Dr. Muhammed Şehrur’un 25 Yıllık bir çabanın meyvesi olarak ortaya koyduğu “el-Kur’an ve’l –Kitab” isimli kitabının özeti olarak Dr. Mustafa Ünver tarafından Türkçe’ye kazandırılmış şekli olan “Lügavi Kur’an Okumaları” Sidre Yayınları tarafından yayınlandı. (Samsun 2001)

Kur’an metninin dil merkezli tefsirini önceleyen eserler daha önce de Türkçe’ye kazandırılmıştı. (1) Şehrur’un çalışmasının Türkçe özeti ise hem yazarın Kur’an’daki kelime çözümlemelerine hem de bu çözümlemelerden yola çıkarak ulaştığı yorumların genel bir tablosu niteliğinde. Lügavi Kur’an okumalarının okuyucuya verdiği en güzel işaret ise Kur’an bütünlüğünde Kur’an’ın kendi kendini açıklama özelliğinin örneklerini sunması. Şehrur, araştırma usulünü orta dönem lügat otoritelerinden Ebu Ali el-Farisi’nin temellerini attığı “Lügavi yöntem”i izlemekte ve el-Farisi’nin “lügavi araştırmalarda eş-anlamlı olduğu sanılan lafızlar farklıdırlar.” Son Vahy’in bizzat kendisinin belirttiği “Kur’an’ın müfessirliği” ilkesinin (2) rehberliğinde ortaya konan çalışma belirli açılımlar sağlarken bazı zaafları da içinde taşımakta. Mütercim’in de katılmadığını belirttiği ve yazar’ın Kur’an’dan zorlama olarak çıkartmaya çalıştığı bazı noktaları belirtmesi, Kur’an’ın tek bir yöntemle ve o yöntemin kalıplarıyla sınırlandırılarak anlamlandırılamayacağını söylemesi araştırmanın mukayeseli ve objektif olarak okuyucuya “Kur’an’ın önder, imam ve asıl olduğu” (3) bilinciyle sunulduğunu gösteriyor. 

Kitap geleneksel rivayetçi tefsir anlayışının zihni gelişim ve atılım yerine taklid ve tekrardan ibaret olduğu eleştirisini getirdikten sonra bu sebepten dolayı İslam dünyasının akli bir donukluk ve geri kalmışlık içinde olduğunu belirtmektedir. Ancak Şehrur’un bu donukluğa alternatif olarak gösterdiği ve bizce bir tepkiselliğin sonucu olarak modern paradigma’ya ve “Bilimcilik” ideolojisine yer yer teslimiyeti de beraberinde getiren “Bilimsel tefsir” çabaları başka bir zaaf beraberinde taşımaktadır. Prof. Özemre’nin bilimci tefsir girişimlerine yönelttiği eleştirel eserinde belirttiği gibi; “Bugün tabiat ilimleri uygulamaları insanları tatmin eden pekçok sonuca ulaşmış bulunmaktadır. Ancak bu durum Tabiat ilimlerinin ortaya koydukları Fiziksel Realite kavramının “Nihai Realite” mutlak gerçek olmasını içine almaz ve zorunlu kılmaz. 2/255 ayetine uygun olarak sürekli bir değişim içindedirler. (4) Dolayısıyla Kur’an’a üretilmiş ve zanni bilgilerle yapılacak her türlü (geleneksel ya da modern) zorlama yorum mutlak hükümleri bağlamından farklı değerlendirme ahlaki değildir. Şehrur’un örnek verdiği Tantavi Tefsiri ya da ülkemizdeki benzer yaklaşımlar (Said Nursi, Haluk Nurbaki, Edip Yüksel vb.) kesin olmayan görece bilimsel verilerden yola çıkarak, ilerlemeci batı mantığını da meşru kılarak Kur’an’dan siyak-sibak, Bütünsellik, ilk muhatapların algısı ve nüzul ortamı gibi olmazsa olmaz etkenleri de gözardı ederek Modern batıniliğe kapı aralamışlardır. Ayrıca Şehrur’un kendisinin de Huruf-u Mukataa hakkında yaptığı yorumlar bu gayrimeşru bilimci yaklaşımdan etkilendiğini göstermektedir. 

Farsça ders notları - persian

Farsça ders notları - persian





ingilizce kaynak kitaplar

ingilizce kaynak kitaplar





yüzlerce pdf kitap gramer,reading,writting kaynakları yandex diskte 

direk indirme imkanı





Shakespeare Tüm Soneler Talat Sait Halman

Shakespeare Tüm Soneler Talat Sait Halman







Shakespeare yeryüzünü baştan başa sahne olarak görmüş ve kendi

sahnesine bütün yeryüzünü sokmağa çalışmıştır. Ama, hem

oyun yazarı, hem şair olan Shakespeare’in bütün dünyası sahne

değildi. Yaşantılarının birçoğunu trajedilerindeki ve komedilerindeki

kişilerin sözleriyle dile getirmekle yetinmedi, şiirleriyle

de açıkladı.

Büyük yazarın iç dünyası, Sonelerindedir. Bu özlü şiirlerde,

dramatik ses değil, lirik ses egemendir. Çoğu, derin duyguları,

güçlü heyecanları, acıları ve sevinçleri anlatır. İngiliz şairi William

Wordsworth Soneler için diyor ki: «Bu anahtarla Shakespeare

gönlünün kilidini açmıştır.» 
 
Onaltıncı yüzyılın sonlarında yazılmış olan Sonelerde, Shakespeare

insan ruhunun birçok boyutlarını yansıtmış ve yaratmıştır.

Baştan sona okunduklarında incecik sevgilerden yaman

cinsel iştahlara kadar değişen bir gönül serüvenini anlattıkları

görülüyor.

Soneler, denebilir ki, İngilizcenin en ünlü şiir dizisidir. Hem

de dünya aşk edebiyatının en güzel örnekleri arasındadır. İngilizce,

bu şiirlerde, gerek duygu ve düşünce derinliği, gerek söyleyiş

zenginliği bakımından, ölümsüz bir yere ulaşmıştır. 
 
Sonelerin önemi, özellikle üç yönden büyüktür:
 
1 - Salt şiir olarak, Sonelerin çoğu, benzeri az bulunur güzelliktedir.

Ünlü Hayyam çevirmeni Edward FitzGerald şu öv


güyü boşuna yazmış olmasa gerek: «Soneleri titizlikle okuduğum

güne kadar bana yarı-tanrı gibi göründüğü için Shakespeare’i

yarı tanıdığımı söylersem yargımın aşırı olduğunu sanmam.

» 2 - Soneler, Shakespeare’in iç dünyasının birçok yönlerine

ışık tutmaktadır. Büyük İngiliz ozan ve eleştirmeni Samuel

Taylor Coleridge’in oğluna Shakespeare’in kafasını anlamak için

Sonelere başvurmasını salık vermesi bunun içindir. 3 - Soneler,

ünlü yazarın dramatik sanatçılığı ile lirik sesi arasında kesin

bağlar kurduğu içiri de ilginçtir.

Sonelerin tümünü başka herhangi bir dile aynı biçimle, aynı

kafiye düzeniyle çevirmek, düşünülebilecek en zor çeviri işlerinden

biridir. Nitekim, birçok dillerde, tüm Sonelerin çevirisi

yoktur. En gözüpek çevirmenler bile, bu mihnetli işi üstlenmekten

ürkmüş gibidirler.
İngilizceden Türkçeye sone çevirisi, iki dilin yapısı ve ses

düzeni birbirine hiç benzemediği ve vakit vakit ters düştüğü için,

büyük zorluklar çıkarmaktadır. Belki de bu yüzden, Shakespecre’in
  
oyunlarımn üçte ikisi —bazıları altı yedi kez— dilimize



çevrildiği halde, Soneler genellikle ihmale uğramıştı. Tüm Sonelerin

ilk çevirisi 1979 yılında Saadet Bozkurt ve Bülent Bozkurt

tarafından yayınlandı. Titizlikle hazırlanmış olan ve orijinallere

sadık kalan bu yararlı çalışmada, çeviriler vezinsiz, kafiyesiz,

düzyazı iledir, yer yer mısraların açıklamasını yapıyor gibidir;

şiirsellikten çok uzaktır. Bence, şiirsellik yönünden, en

başarılı örnekler arasında, Sabrı Esat Siyavuşgil’in bir, Can Yücelin

iki sone çevirisi vardır.  
 

Els English Language Studies English Through Reading Nesibe Sevgi Öndeş

Els English Language Studies English Through Reading Nesibe Sevgi Öndeş








Els English Language Studies English Through Reading  Nesibe Sevgi Öndeş    

Bu kitap, intermediate, upper-intermediate ve advanced olmak üzere üç düzeyde hazırlanmış olup 200 okuma parçasından oluşmaktadır.Kitapta yer alan parçalar çeşitli alanlardan seçilmiştir. Bu parçalar düşünsel ve dilsel bir zenginlik yaratma, okuyucunun, değişik bilgi alanlarının kendine özgü terimleriyle tanışımasını sağlamaya yönelik parçalardan oluşmaktadır.

Her parçanın sonunda yer alan Reading Comprehension soruları ve Vocabularıy çalışmaları ile, Engilsih Through Reading, okuyucunun İngilizce okuma-anlama analiz ve sentez becerilerini geliştirmesine yönelik büyük katı sağlayacak bir kaymartır. Özellikle Yds, Kpds, Üds, Toefl, İngilizce Yeterlik sınavlarına hazırlanan adaylar için son derece yararlı bir kaynaktır.

Klasik Arap Literatürü Ignace Goldziher

Klasik Arap Literatürü Ignace Goldziher






Building Skills for the TOEFL iBT

Building Skills for the TOEFL iBT


Building Skills for the TOEFL iBT Listening Book+MP3 CD (2nd Edition)

Building Skills for the TOEFL iBT Listening Book+MP3 CD (2nd Edition)


https://yadi.sk/d/Ei-pvEeTdE9FY 


Hafız gazel rubai ingilizce

Hafız gazel rubai ingilizce






Kullanışlı İngilizce Dilbilgisi Rehberi

Kullanışlı İngilizce Dilbilgisi Rehberi


Kullanışlı İngilizce Dilbilgisi Rehberi A.J. THOMSAN, A.V. MARTINET, Baydar SOYTEKİN

Kullanışlı İngilizce Dilbilgisi Rehberi  A.J. THOMSAN, A.V. MARTINET, Baydar SOYTEKİN


http://dilandlanguage.blogspot.com.tr/p/ingilizce-english.html


https://yadi.sk/i/R6gu1eP1pi7Tq 




Kürtçe / Türkçe - Fransızca - İngilizce Sözlük

https://yadi.sk/i/2_BS0du8prEGH 


Kürtçe / Türkçe - Fransızca - İngilizce Sözlük
Yazar: J. Blau
Çevirmen: Fetullah Kakioğlu
Basım yeri: İstanbul
Basım Tarihi: 1991
Sayfa Sayısı: 342 s.

leyte

arapça'ya ait leyte ve lealle kelimelerinin ikisi de insan hayatının en problemli kelimelerinden biri olan keşke ile benzer manalara gelir. nahiv müzakerelerinde leyte için temenni, lealle için de teracci yani ümit manası içerdiği vurgulanır. aralarındaki en belirgin fark leyte'nin gerçekleşmesi mümkün olmayan keşkelerde kullanılmasıdır. kur'an-ı kerim'de; ateşle yüzleştiği anda fayda vermeyeceğini anlamasına rağmen pişmanlığını ifade eden kişilerin ağzından dökülen cümlelerin hemen hepsi leyte ile başlar.

harun reşit'in sarayında da yaşamış abbasi şairlerinden ebu'l atahiye' ömrünün sonlarına doğru yazdığı muhtemel bir beytinde,

leyte'ş-şebâbe yeûdü yevmen
fe uhbirahû bimâ fe'ale'l-meşîbü

"gençlik, sadece bir günlüğüne geri gelse de, ihtiyarlığın bana neler ettiğini ona anlatsam", derken muhal bir şeyi temenni ettiğinin farkında olduğunu gösteriyor leyte'siyle. 

lealle için durum biraz daha farklıdır. gerçekleşmesi ümit edilen, umulan şeyler için de kullanılır: 

lealle'llahe ğâfiru zenbî / umulur ki cenâb-ı hakk günahlarımı affeder




لَيْتَ  الشَّبَابَ  يَعُودُ  يَوْمًا

Leyte’ş-şebâbe yeûdu yevmen

Keşke gençlik bir gün geri dönse...
(Keşke gençlik geri gelse...)



Keşke

Leyte

لَيْتَ

Gençlik

Eş-şebâb

اَلشَّبَاب

Dönse

Yeûdu

يَعُودُ

Bir gün

Yevmen

يَوْمًا


Arapça gramerinde (İnne ve kardeşleri, inne ve benzerleri) olarak geçen bir konu vardır.

Bu gruptaki edatlar, isim cümlesinin başına gelirler

 لَيْتَ  (Leyte:keşke) anlamındaki edat da bu gruptandır

Gramer kitaplarında, bu edat için genellikle,  ihtiyarlığın zorluğuna vurgu yapan şu örneği verirler

Keşke gençlik bir gün geri dönse (gelse) !


Popular Posts